Kur'an'da onların vasıfları vardır, fakat fazla izahat, hadîslerde vârid olmuştur.
Enes b. Mâlik, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Bir sabah veya bir akşam Allah yolunda bulunmak, dünya ve dünyanın içinde bulunanlardan daha hayırlıdır. Birinizin ok ile yayı arası veya ayak yeri kadar cennetten elde edeceği şey, dünya ve dünyadakilerden hayırlıdır. Eğer cennet kadınlarından biri yeryüzüne çıksa, yeryüzü pırıl pırıl parlar, yer ile gök arası güzel koku ile dolar. O kadının başındaki başörtüsü dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.284
Onlar yakut ve mercan gibidirler, (Rahmân/58) Hz. Peygamber (s.a) bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir:
Perde arkasında olduğu halde onun yüzüne bakılsa aynadan daha berrak görünür. Onun boynunda bulunan ve kıymetçe en düşük olan inci doğu ile batı arasını ışıklandırır. Onun sırtında yetmiş elbise vardır. Kocasının bakışı o elbiselerden geçerek kemiklerindeki iliği bile görür.285
Enes, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Gece yolculuğuna (isrâ) çıkarıldığım zaman cennette bir yere girdim. İsmine Bey dah deniyordu. Orada inci, yeşil zebercet ve kırmızı yakuttan bir çadır kurulmuştu. Çadırın içindeki hanımlar 'Ey Allah'ın Rasûlü! Selâm sana!' dediler. 'Ey Cebrâil! Şu ses nedir?' dedim. Cebrâil 'Bunlar çadırlarında sadece kocalarına bakan hanımlardır. Rablerinden sana selâm vermek hususunda izin istediler. Onlara izin verildi' dedi. Bu konuşmadan sonra onlar 'Biz kocalarından razı olan hanımlarız. Asla kızmayız. Biz cen-nette ebediyyen kalan hanımlarız. Asla göç etmeyiz.' diye tempo tuttular.
Bundan sonra Hz. Peygamber şu ayeti okudu: Çadırlara kapanmış huriler. (Rahman/72)
Tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. (Alu İmran/15)
Mücâhid bu ayetin tefsirinde şöyle der: 'Hayızdan, küçük ve büyük taharetten, tükrük, balgam, meni ve çocuktan temizlenmiş kadınar demektir'.
O gün cennet halkı, bir iş içinde eğlenirler. (Yasin/55)
Evzâî bu âyetin tefsirinde şöyle demiştir: 'Onların meşgalesi, kendilerine ihsan edilen bakirelerin bikrini izale etmekti.
Bir kişi "Cennet ehli cinsi münasebette bulunur değil mi?' diye sorduğunda, Hz. Peygamber şöyle cevap vermiştir:
Onlardan bir kişiye sizden yetmiş kişinin kuvvetinden daha fazla kuvvet verilir!288
Abdulla bin Ömer şöyle demiştir: 'Derece bakımından cennet ehlinin en düşüğünün beraberinde bin hizmetçi vardır. Her hizmetçi ayrı bir işle meşguldür'. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Cennet ehlinden her kişi beş yüz huri ile evlenir. Dört bin bakire, sekiz bin dul ile evlenir. Onların her birinin boynunadünyadaki yaşı kadar sanılır.287
Cennette bir pazar vardır. Orada ne alış var, ne veriş! Ancak erkekler ile kadınların suretleri (modeli) vardır. Erkek herhangi bir sureti sevdiğinde, oraya girer. Orada ela gözlü hurilerin bir cemiyeti vardır. Öyle avazlar çıkarırlar ki insanlar onların, benzerini işitmemiştir. Derler ki: 'Biz ebedî olanlanz, helâk olmayız. Biz yumuşak bedenlileriz, pörsümeyiz.
286) Tirmizî, (sahih olarak)
287) Beybâkî, Ebû Şeyh, Kitab'ul-Azme
Kitaba Zikril-Mevt ve Ma Ba'dehu/IL Bölüm 1359
Biz kocalarımızdan razı olanlarız, kızmayız. Ne mutlu o kimseye ki biz onunuz, o da bizimdir',288
Enes, Hz, Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Huriler cennette şöyle teganni ederler: 'Biz güzel hurileriz. Şerefli kocalara saklandık'.280
İman edip sâlih amel işleyenler, onlar bir bahçe içinde neşelendirirler.
(Rûm/15)
Yahya b, Kuseyr bu ayetin tefsirinde demiştir ki: cNimetlenmekten gaye; cennette nağmeyi dinlemektir'.
Ebû Umame elBahilî, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Cennete giren bir kişinin baş ve ayak ucunda iki ela gözlü huri oturur. En güzel sesle ona teganni ederler. O ses insan ve cinlerin işittiği seslerden daha güzeldir, O teganniyi şeytanın tuzağıyla değil, Allah'ın hamd ve takdisiyle yapar-lar.290
284) İmam Ahmed, Müslim, Buhârî, Tirmizî, İbn Mâce, Ebû Avâne ve İbn
Hibban
285) Ebû Yala, {hasen bir senedle)